İngilizce’de Günlük Konuşma Ve Yazıda Sıkça Kullanılan Phrasal Verb Listesi
1. *Break down:* Arıza yapmak veya bozulmak. Örnek: "My car broke down on the way to work."
2. *Carry out:* Bir işlemi tamamlamak veya gerçekleştirmek. Örnek: "We need to carry out the plan as soon as possible."
3. *Check in:* Otelde veya havaalanında kayıt yapmak. Örnek: "We should check in at the hotel by 3 PM."
4. *Find out:* Bilgi edinmek veya keşfetmek. Örnek: "I need to find out more about this topic."
5. *Give up:* Vazgeçmek veya bırakmak. Örnek: "Don't give up on your dreams."
6. *Hang out:* Vakit geçirmek veya takılmak. Örnek: "Let's hang out at the park this afternoon."
7. *Look after:* Bakmak veya ilgilenmek. Örnek: "She looks after her younger brother."
8. *Pick up:* Bir şeyi toplamak veya almak. Örnek: "Can you pick up some groceries on your way home?"
9. *Run out of:* Bir şeyin tükenmesi veya bitmesi. Örnek: "We've run out of milk; we need to buy some more."
10. *Set up:* Kurmak veya hazırlamak. Örnek: "They plan to set up a new company."
11. *Take off:* Uçağın havalanması veya bir şeyin çıkarılması. Örnek: "The plane will take off in an hour."
12. *Turn on:* Bir cihazı veya ışığı açmak. Örnek: "Please turn on the lights; it's getting dark."
13. *Turn off:* Bir cihazı veya ışığı kapatmak. Örnek: "Don't forget to turn off the TV before bed."
14. *Wake up:* Uyanmak. Örnek: "I usually wake up at 7 AM."
15. *Work out:* Egzersiz yapmak veya çözmek. Örnek: "She likes to work out at the gym."
16. *Run into:* Tesadüfen karşılaşmak. Örnek: "I ran into my old friend at the mall."
17. *Get along with:* İyi anlaşmak. Örnek: "She gets along well with her colleagues."
18. *Look up:* Bilgiyi veya kelimeyi sözlükte aramak. Örnek: "I'll look up the definition of that word."
19. *Put off:* Ertelemek. Örnek: "Don't put off your homework until the last minute."
20. *Break up:* Ayrılmak veya sona ermek. Örnek: "They decided to break up after a long relationship."